Kadın Dernekleri Federasyonu’ndan gözaltında taciz iddialarına tepki!

Kadın Dernekleri Federasyonundan İstanbul eylemleri hakkında açıklama

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, yaptığı yazılı açıklamada, “İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla başlayan gösteri ve protestolarda gözaltına alınan gençlerin fiziksel ve cinsel şiddete uğradıklarını” ileri sürdü. “Türkiye genelinde 19 Mart 2025’te başlayan öğrenci eylemlerinin, anayasal haklar temelinde yükselen meşru bir direnişin parçası olduğunu” ifade eden Güllü, “Bu barışçıl eylemler, devletin kolluk güçleri tarafından, hukuka aykırı, orantısız güç kullanarak bir şiddet rejimi kurduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Özellikle genç kadınlara yönelik uygulanan fiziksel ve cinsel şiddet, artık münferit bir ihlal değil, sistematik bir devlet suçudur.” ifadelerini kullandı.

“AĞIRLAŞTIRICI NEDEN SAYILMAKTADIR”

Cinsel şiddet; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 102, 103 ve 109. maddeleri başta olmak üzere birçok hükmü kapsamında açıkça suç teşkil eder. Şiddetin faili bir kamu görevlisi olduğunda, bu suçlara ‘işkence’, ‘görevi kötüye kullanma’ ve ‘kasten yaralama’ gibi ek nitelikler de eklenmektedir. Şiddetin gözaltı koşullarında gerçekleşmesi, ağırlaştırıcı neden sayılmaktadır. Bu bağlamda, polis tarafından genç kadınlara uygulanan her türlü cinsel şiddet iddiası derhal bağımsız ve tarafsız bir şekilde soruşturulmak zorundadır.” açıklamasında bulunan Güllü, “Ne var ki, şiddete maruz kalan genç kadınların beyanlarının yargı tarafından yok sayılması, delillerin toplanmaması ve etkin soruşturma yapılmaması açıkça Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 3. maddesinin ihlalidir. Bu, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası yükümlülüklerin de çiğnendiğini göstermektedir.” sözlerini sarf etti.

“YARGI MENSUPLARI BU SUÇA ORTAK OLMAKTADIR”

Güllü, açıklamasının devamında “Yargı mensupları, failleri değil, mağdurları susturarak bu suça ortak olmaktadır. Dahası, bu şiddeti kamuoyuna duyuran sivil toplum temsilcilerinin gözaltına alınması, açıkça Anayasa’nın 26. ve 34. maddeleriyle güvence altına alınmış ifade özgürlüğü ve barışçıl gösteri haklarının ihlalidir. Sosyal medya da X platformunda paylaşılan ‘Gözaltında cinsel saldırıya uğrayan kadınları her gün konuşacağız ve buna direneceğiz’ mesajları için ‘Bu söylemleri neden güncelliyorsunuz?’ sorusunu soran kolluk kuvvetleri, yalnızca suçun üzerini örtmeye değil, aynı zamanda şiddeti meşrulaştırmaya çalışmaktadır.” ifadelerini kullandı.

Burada hedef alınan yalnızca bedenler değildir; aynı zamanda seslerdir, itirazlardır, hafızalardır. Erkek-devlet şiddeti, kendisine karşı çıkan her sesi bastırmaya çalışırken, toplumun adalet duygusunu sistematik şekilde yok etmektedir.” sözlerini ileten Güllü, “Ve buradan açıkça ilan ediyoruz: 18 yaş üstü genç kadınlara gözaltı süreçlerinde uygulanan cinsel şiddetin tüm failleri tespit edilmeli ve yargılanmalıdır.” söyleminde bulundu.

“HUKUK UNUTANLARIN DEĞİL DİRENENLERİN YAZDIĞI BİR TARİH İSTER”

Canan Güllü, “Beyanları dikkate almayan, delil toplamayan, şikayetleri işleme koymayan yargı mensupları hakkında derhal Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafından işlem başlatılmalıdır. Kamuoyunu bilgilendiren STK temsilcilerinin gözaltına alınması hukuka aykırıdır; ifade özgürlüğünü ihlal eden bu işlemlere son verilmelidir. Cinsel şiddeti örtbas eden her kamu görevlisi, sadece görevini kötüye kullanmakla değil, aynı zamanda işlenen suça ortak olmakla sorumludur.” ifadelerini kaydederken “Bu suçları unutmayacağız. Bu şiddeti affetmeyeceğiz. Bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Çünkü hukuk, unutanların değil, direnenlerin yazdığı bir tarih ister.” ifadelerini kullandı.

Related Posts

Terör saldırısı ülkeyi kana buladı: 71 ölü

Nijer’in Tillaberi bölgesinde düzenlenen terör saldırısında 71 sivil hayatını kaybetti.

Memleket Partisi kendini feshediyor: Muharrem İnce CHP’ye katılacak

Memleket Partisi kendini feshediyor: Muharrem İnce CHP’ye katılacak

Gazze’deki soykırıma “ortak” oldukları gerekçesiyle Belçika’da 2 şirket protesto edildi

Belçika’da Filistin destekçisi göstericiler, Gazze’deki soykırıma “suç ortağı” olmakla suçladıkları Syensqo ve İsrail merkezli savunma şirketi Elbit Systems’e ait OIP Sensor Systems şirketlerini protesto etti.

Golf oynarken bir telefon geldi, apar topar helikoptere bindi, kararı havadayken aldı: Gizli görüşmede ne konuşuldu? | Dünyayı sarsan kararın perde arkası

Dünya günlerdir diken üstünde İsrail’in İran’a yönelik saldırılarının ardından başlayan savaşı takip ediyor. ABD’nin dün sabaha karşı B-2 bombardıman uçaklarıyla İran’daki üç nükleer tesisi vurması savaşı yeni bir aşamaya taşıdı. ABD’nin en önemli gazetelerinden The Wall Street Journal, bugün Başkan Donald Trump’ın İran’ı vurma kararının arka planını ve bombardımandan önceki son saatlerde yaşananları manşetine taşıdı. Gazete Beyaz Saray’da kapalı kapılar ardında konuşulanları ve Washington’daki kulisleri gün yüzüne çıkardı.

Yanan otların arasından kaplumbağayı böyle kurtardılar

Tokat’ın Erbaa ilçesinde uygulama yapan polisler, yanan otların arasında kalan kaplumbağayı kurtardı.

İran saldırısı, ABD Kongre’sini böldü: Saldırı bilgisi sadece Cumhuriyetçilere verildi

ABD medyasında yer alan haberlere göre, ABD’nin İran’daki üç nükleer tesise yönelik saldırısının ardından, saldırı kararının Kongre’de yalnızca Cumhuriyetçi liderlerle önceden paylaşıldığı ortaya çıktı. ABD merkezli CNN televizyon kanalının haberinde …