İZMİR – Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi bünyesinde profesör olarak görev yapan İzge Hakan Günal, “Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı bildiriye imza attığı için 22 Temmuz 2016 tarihinde çıkarılan KHK ile 23 Haziran 2017 tarihinde görevden uzaklaştırıldı.
Günal, uzaklaştırma kararına karşı İzmir 2’inci İdare Mahkemesi’ne idari işlemin iptali ve yoksun kalınan parasal hakların iadesi talebiyle dava açtı. Ancak mahkeme, davanın reddine karar verdi. Mahkeme, Devlet Memurları Kanunu’nu uyarınca soruşturmanın selameti açısından Günal’ın görevden uzaklaştırılmasında hukuka aykırı bir durum bulunmadığını belirtti.
‘GÖREVDEN UZALAŞTIRMANIN MANTIKSAL BİR KARŞILIĞI YOK’
Mahkemenin bu kararı karşısında istinafa giden Günel, davayı İzmir Bölge İdare Mahkemesi’ne (BAM) taşıdı. Hakkındaki tek suçlamanın bir bildiriye imza atmak olduğunu, disiplin soruşturmasında delilleri karartmasının mümkün olmadığını belirten Günal, görevden uzaklaştırma kararının mantıksal bir temelinin bulunmadığını ifade etti. Ancak 6’ıncı Bölge İdare Mahkemesi de kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine kesin olarak karar verdi. Bu kararların ardından Günal, son çareyi AYM’ye bireysel başvuru yapmakta buldu.
EMEKLİLİĞE ZORLANDIĞINI BELİRTTİ
Başvurusunda, bildiriye imza attığı tarihten itibaren bir buçuk yıl boyunca ifadesinin dahi alınmadığını, ayrıca emekliliğe zorlandığını belirten Günal, bu durumun açıkça özel hayatına bir müdahale taşıdığını dile getirdi. Günal hakkında kararını açıklayan AYM, üniversite tarafından Günal’ın görevden uzaklaştırılmasının neden gerekli olduğu hususunun ortaya konulmadığına işaret etti.
Yargı mercileri kararlarında da uzaklaştırmaya dair genel ve soyut bir gerekçeye yer verilmekle yetinildiğini belirten AYM, “Kararlarda başvurucunun mesleki çalışmalarının akamete uğraması ve akademik itibarının zarar görmesi gibi özel hayata saygı hakkı kapsamındaki iddialarına yönelik bir değerlendirme de yapılmamıştır” dedi.
AYM, “özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine” karar verirken, ayrıca başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunduğunu da vurguladı.
