Almanya’da 23 Şubat’ta yapılacak erken genel seçimler öncesinde faşist Almanya için Alternatif (AfD) yürüttüğü kampanyalarda göçmen karşıtı bir söylem kullanırken, bir yandan da göçmen kökenli seçmenin oyunu almak istiyor.
DW Türkçe’nin aktardığına göre, Almanya Türk Toplumu (TGD) Eş Genel Başkanı Aslıhan Yeşilkaya Yurtbay, “Türkiye kökenliler arasında da ne yazık ki AfD’ye sempati duyanlar da var” diyor.
Fransız haber ajansı AFP’ye konuşan Yeşilkaya-Yurtbay AfD’nin Türkiye kökenlilere yönelik seçim kampanyasını şöyle anlatıyor:
“AfD insanların korku ve hayal kırıklıklarını ele alıyor ve bunlar üzerinden politika yapıyor, Türkiye kökenlilerin korku ve hayal kırıklıkları da buna dahil. AfD, doğrudan Türkçe seçim kampanyası yürüten tek parti ve özellikle de Tiktok’ta genç insanlara hitap ediyor. Demokratik bütün partilerin bu açığı kapatması gerekiyor.”
7 MİLYON GÖÇMEN KÖKENLİ SEÇMEN
Almanya Uyum ve Göç Araştırmaları Merkezi’nin (DeZIM) sonuçları Ocak ayında yayımlanan araştırmasına göre, Türkiye, Ortadoğu ve Afrika kökenlilerin yaklaşık 20’si AfD’ye oy vermeyi düşünebiliyor.
Federal İstatistik Dairesi verilerine göre, Almanya’da göçmen kökenli seçmenlerin sayısı yaklaşık 7 milyon. 2021 yılında yapılan genel seçimlerden sonra yaklaşık 500 bin kişinin da Alman vatandaşlığına geçtiği ve 23 Şubat Pazar günü ilk kez oy kullanacağı belirtiliyor.
TÜRKİYE KÖKENLİLERİN SPD’YE İLGİSİ AZALDI
Almanya’da Türkiye kökenlilerin sayısının 2,5 ile 3 milyon arasında olduğu tahmin ediliyor. Yaklaşık 59,2 milyon seçmenin bulunduğu Almanya’da, Türkiye kökenliler en büyük seçmen gruplarından birini oluşturuyor.
Almanya’da Türkiye kökenli “misafir işçiler,” sendikalarda da siyasi olarak sosyalleşmeleri nedeniyle daha önceki yıllardaki seçimlerde çoğunlukla Sosyal Demokrat Parti’ye (SPD) oy veriyordu. Ancak Alman Ekonomi Enstitüsü’nün (DIW) 2021 yılında yaptığı bir araştırma, göçmen kökenlilerin SPD’ye olan ilgisinin azaldığını ortaya koydu.
Göçmen kökenlilerin siyasi parti tercihlerindeki değişim, geçen yıl Avrupa Parlamentosu seçimlerinde de görüldü. Uyum Medya Servisi (Mediendienst Integration) Avrupa Parlamentosu seçimlerinde Müslüman seçmenlerin oy verme davranışlarını inceledi. Buna göre, en çok oy alan partiler sol popülist Sahra Wagenknecht İttifakı (BSW) ile göçmenlerin kurduğu Dava Partisi oldu. Her iki partinin de Müslüman seçmenler arasındaki oy oranı yüzde 17 olarak belirlendi. Müslüman seçmenlerin yüzde 15’i muhafazakâr Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partilerine, yüzde 13’ü SPD’ye ve yüzde 3’ü ise AfD’ye oy verdi.
AfD’DEN TÜRKİYE KÖKENLİLERE YÖNELİK SEÇİM VİDEOLARI
Aşırı sağcı parti AfD, son anketlere göre yüzde 20 civarındaki oy oranı ile ikinci siyasi güç konumunda. AfD’nin güçlenmesi bazı göçmen kökenliler arasında kaygı da yaratıyor.
Ancak AfD, göçmen kökenli seçmenler arasında büyük bir potansiyel görüyor. AfD’nin milletvekili adayı Maximilian Krah özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan destekçilerine hitap ediyor. Krah, Tiktok’taki videolarından birinde bir berberi ziyaret ediyor bir diğerinde ataerkil rol dağılımının olduğu geleneksel aile yapısını teşvik ediyor, toplumsal cinsiyeti eleştiriyor.
AfD Eş Genel Başkanı Tino Chrupalla da Ocak ayında yaptığı bir açıklamada göçmen kökenli seçmenlere “Göç geçmişi olan vatandaşlara açıkça şunu söylüyoruz: Siz bize aitsiniz, Almanya’ya aitsiniz, bizimle birlikte bu ülke için çaba gösterin” sözleriyle seslendi.
‘GÖÇMEN KÖKENLİLERİN EKONOMİK KAYGILARI DAHA FAZLA’
Almanya Türk Toplumu Eş Genel Başkanı Yeşilkaya Yurtbay, siyasi partilerin göçmen kökenli seçmenler konusunda AfD ile rekabet ederken, göçmen kökenlileri ilgilendiren diğer konulara da eğilmesi gerektiğine işaret ediyor. Göçmen kökenli insanların “göç geçmişi olmayanlara kıyasla ekonomik kaygılarının daha büyük olduğunu” vurgulayan Yeşilkaya Yurtbay, “Dolasıyla bu seçmenleri emeklilik, barınma gibi ekonomik ve sosyal güvenlik konularında etkileyebilirsiniz” diyor.
Alman Uyum ve Göç Araştırmaları Merkezi de siyasi partilerin göçmen kökenli seçmenlerle daha fazla ilgilenmesi gerektiğine dikkati çekiyor. Merkezin son araştırmasında “Vatandaşlık yasasında yapılan son reform ile daha fazla göçmen kökenlinin reşit olması nedeniyle, gelecekte daha fazla göçmen kökenlinin oy kullanma hakkına sahip olacağı düşünülebilir” ifadelerini kullanarak, siyasi partilerin bu seçmen grubunu dikkate alması gerektiğini kaydetti.
(ALINTI)
